Organize bütünler birbirleriyle ilgisiz parçalardan çok daha kolay öğrenilip akılda tutulurlar.
Gestalt kuramına göre, problemin bir bütün olarak derinliğine kavranıp buna bütün halinde çözüm aranması, kişiyi hızlı ve özgün buluşlara götürür.
Gestakt teorisinin temel prensipleri
- Görsel bir imajın parçaları, farklı bileşkenler şeklinde çözümlenebilir ve değerlendirilebilir.
- Görsel bir imajın tamamı onun parçalarının toplamından farklı ve daha kapsamlıdır.
Bir manzara fotoğrafına baktığımızda dağlar, gökyüzü, göl, ağaçlar gibi elemanlar ayrı ayrı çok beğenilebilir. Tamamı ele alındığında ise tüm parçaların birbirlerini tamamlayan doğal bir güzelliğe ve mükemmelliğe sahip olduğu görülür.
Bir afişe yakından bakıp incelediğimizde başlık, altbaşlık, illüstrasyon, tipografi gibi bağımsız elemanları gözümüze çarpabilir. Ancak tüm bunlar belli bir kavram ışığında birleştirildiğinde bütüne organik olarak bağlı bir doku oluştururlar.
Örneğin müzikte herbir nota bir sesi ifade eder. Tek tek çalındığında ayrı ayrı sesler algılayabiliriz. Eğer bu sesler bir melodi ve armoni eşliğinde birleştirilirse, sonuç parçaların toplamından daha büyük ve güzel bir anlam ifade eder.
Gestalt felsefesini bilmek grafik tasarımcıya hedef kitlenin algı boyutuna göre tasarım üretebilmek açısından değerli veriler sunar. İnsan gözü biçimleri ve formları gruplandırma ve ilişkilendirme özelliğine sahiptir. Aynı birim eleman farklı şekilde düzenlenerek değişik bir anlam ifade edebilir.
benzerlik, benzeyiş (similarity)
bütünlüğün görülmesi
devamlılık
closure bilgiyi tamamlama
yakınlık (proximity)
İLKE TANIM ÖRNEK
1.Yakınlık Yakın unsurlar birim Yazılı sayfada harfler yan
olarak kümelenir yana yatay çizgi oluşturur
2.Benzerlik Benzer unsurlar kümelenir Normal yazı, kalın punto
ve anlaşılır ayrı kümelenir, anlaşılır
3.İyi devam Devam eden düz ve kavisli TV den prize giden teller
çizgiler birim olarak anlaşılır. İzlenir,anlaşılır.
4.Tamamlama Çember çiziminde bir boşluk Göz kalemin çizmediğini
tam şekil gibi algılanır tamamlar ve anlar
5.Ortak kader Aynı yönde hareket edenler Aynı yöne giden arabalar
bütün olarak algılanır. ile aksi yöne gidenler ayrı
kümelenir
Algılama ilkeleri ;- figür - arka plan ilişkisi
- denge ilkesi
- eş biçimli uygunluk ilkesi
- algısal gruplama
- benzeşme / ayrışma
GESTALT KURAMI
20.yy başlarında sanat psikolojisi alanında çalışan bir grup alman bilim adamının ‘ sanat algısının en temel birimi f o r m dur’ önerisi hem sanat hem de psikoloji alanında bir dönüm noktası sayıldı Almanya’da Nazi baskısı ve yayınladıkları psikoloji dergisinin yasaklanması üzerine Amerika’ya göç eden bilim adamları orada algı konusunda üniversitelerde ders verdiler, yayınlarını sürdürdüler.
Gestalt, ‘ tasarlanmış parçaların oluşturduğu anlamlı bütünün duruşu ve işleyişi’ anlamında bir kavram. ‘Anlamın biçimi ‘ olarak kısaltanlar da var. Gestalt psikologları, algı sürecini anlamak için beynin duyu uyarılarını nasıl düzenlediğini araştırdılar. İnsanın biçim ve örüntü düzenleme yeteneğinden yola çıkarak beynin işlevlerini araştırdılar. Gestalt laboratuarlarında şaşırtıcı geometriye dayalı örüntüler yaratıldı. Kimileri görsel yanılsama örnekleri olan bu çalışmalar sayesinde beynin görsel uyarıları doğal olarak düzenleme yeteneği olduğu anlaşıldı. Hareket ederek , yön değiştirerek retinadaki imgenin değişmesine yol açılır, oysa nesneler gerçek boyutu, rengi, biçimi ile algılanır. Dünyamızı retinaya yansıyan biçimiyle görmek yerine gerçeği görsel belleğimizle düzene sokuyor, yeniden inşa ederek anlıyoruz.
ALGI ve DÜZEN
Bir futbol takımını, bir sanat eserini, bir elektrik sistemini Gestalt olarak nitelemek , bütünün özel bir işleyiş düzeni olduğunu vurgulamak anlamını taşıyor. Bütünlüğü olan bir eser kendi parçalarını oluşturur. Yaylı sazlar dörtlüsünü oluşturan dört çalgıcı bütünlüğü olan bir müzik gösterisi yaratır. Kimi zaman benzer, kimi zaman çelişen ruh halleri ifade eden melodilerin tekrarı, çeşitlemesi, birleşip ayrılması ile bütünlüğü olan dengeli bir müzik eseri oluşturur. Her çalgıcı ötekinden etkilenir, davranışı değişir. Bütünlüğü olan bir eser, parçalarının toplamından öte bir anlam taşır. Bir melodi, onu oluşturan notaların toplamından farklı bir değer taşır. Bir başka örnekle açmak gerekirse, heykelin bir parçası çıkarıldığında bütünün düzeni değişir.
Gestalt psikologları algılama sürecinde gerçekleşen düzenleme yeteneği üzerine yoğunlaştılar. Çevreden aldığımız duyumlar birbirinden kopuk, ilişkisiz olmasına rağmen birim ve nesneleri bütünlükleri içinde algılıyoruz. Bir melodi, notaların düzen içinde bir biriyle ilişkisi sonucu oluşan bir bütündür. Melodi farklı bir oktav ya da anahtardan çalınsa bile notalar arası ilişki sırası ve ritim düzeni değişmez , şarkıyı içerdiği düzen sayesinde tanırız.
GESTALT PSİKOLOJİSİ ve İLKELER
Gestalt kuramcıları sanat eserini görsel ve psikolojik deneyim olarak tanımladılar ve sanatı ‘ duyarlıkla düzenlenmiş bir bütün ‘ olarak ele aldılar. Sanat nesnesini algılama kişilik, uyarılma, düşünce, birikim ve belleğe bağlıdır. Algı sürecinde bu unsurlar sürekli iç içedir. Eser hakkında oluşan görüş sadece bakılan nesnenin özellikleriyle açıklanamaz kişinin beyninde olup bitenlere bağlıdır. Algı sürecinde duyuların kaydettiği uyarılar beyinde düzene sokulur. Sinirsel dürtülerimiz beyine ulaştığında ‘ çekici ‘ ya da ‘itici ‘ olarak nitelenir, algı sistemi düzenleme yeteneği ile aldığı duyumlara anlam verir. Duyumlar algı ilkelerine göre kümelenir, düzene sokulur ve anlam kazanır.
Algıladığımız görsel nesne ve örüntüler, farklı biçim, doku, açık-koyu renkten ve birçok parçadan oluşur. Beyin, bu görüntüyü bir düzen içinde kümeler, anlam verir, nesne biçiminin dış çizgisini ve insan şeklini arka plandaki zeminden ayırarak anlar. Beynin işlevi çevreden aldığı duyumlara anlam vermektir.
ŞEKİL-ZEMİN İLİŞKİSİ
Algı sistemi, düzenleme yeteneğine bağlı olarak bakılacak olan nesne nedir, arka plan hangisidir ayırımını yapabiliyor. Gestalt psikologları vazo-profil deneyimi ile yaptıkları araştırma sonucu , şekil ve zemin, siyah ve beyaz, bir birinin yerini alabiliyor, yer değiştirebiliyor ancak görsel sistemimiz düzene alışık olduğundan , ikisini aynı anda görmez, bir nesneyi ötekinden ayıran çizgiyi , bir tek şekli ve zemini algılar. Beyin neye dikkat etmeli, neyi görmezden gelmeli ayırımını otomatik olarak yapar.
Şekil ve Zeminin ayırıcı özellikleri;
-Şekil , anlamı içerir,dikkat çekicidir, nesneye benzer , zeminin önünde yer alır
-Zemin,arka planda, anlam içermez, biçimi belirsizdir
-kenar çizgi , şekli zeminden ayırır, nesnenin şekline aittir.
Kamuflaj halinde şekil ve zemin belirsizliği yaşanır şekil ancak hareket ettiği takdirde fark edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder